Bitmeyen 28 Şubat yapmışlar

3
Latest posts by Emrullah Bayrak (see all)

Türk siyasi tarihine “postmodern darbe” olarak geçen 28 Şubat 1997’deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının üzerinden tam 23 yıl geçti.

Tartışılmaya devam ediyor.

28 Şubat döneminde Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevini yürüten ve 1998-2002 arasında da Genelkurmay Başkanlığı yapan Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, 28 Şubat için “Bin yıl sürecek” demişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Bugün bin yıl sürecek denilen 28 Şubat zihniyetinden geriye pek bir şey kalmadı.” diyor.

Ancak Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek aynı görüşte değil. Katıldığı bir televizyon programında şunları söyledi:

“28 Şubat FETÖ’ye karşıydı, bugün de FETÖ hapislere atılıyor. Demek ki 28 Şubat devam ediyor. Bugün 28 Şubat devam ediyor. Eğer 40 bin FETÖ’cü hapisteyse, 960 bin FETÖ bağlantılı gözaltına alındıysa, 240 bini tutuklandı ve 40 bini hala hapisteyse bugün 28 Şubat devam ediyor. Çünkü 28 Şubat’ın esas darbe indirdiği güç Fethullah Gülen, FETÖ örgütüydü. Bunu MİT’in hazırladığı raporda da görüyoruz. Esas darbe, 28 Şubat’ta Fethullah Gülen ve Tansu Çiller’e yöneltildi, Erbakan’a değil. Askerler de esas olarak Fethullah Gülen ile Tansu Çiller’i hedef alıyorlardı. Tansu Çiller de Fethullah Gülen’le işbirliği yaptığı için hedef oldu.”

Seçimde yüzde 52,59 oy alan ve 18 yıldır iktidarda bulunan Erdoğan’a göre 28 Şubat’tan geriye pek bir şey kalmadı.

Yüzde 0,20 oy alan Doğu Perinçek’e göre bugün 28 Şubat devam ediyor.

İşin ilginç yanı ise muhalefetin söyledikleri başta olmak üzere her konuya bir açıklama getiren AK Parti’nin yöneticileri, nedendir bilinmez Perinçek’in buna benzer hiçbir açıklamasına cevap dahi vermiyor.

Doğal olarak Perinçek, bu son açıklamalarına da bir karşılık alamadı.

En son cevap veren AK Parti Gaziantep eski milletvekili ve AK Parti Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Şamil Tayyar olmuştu.

Ancak o da işini kaybetmişti.

Tayyar, önce şu tweeti attı: “Cumhurbaşkanımıza ‘İslamcı Kemalist’ diye rol biçen, AK Parti’nin danesiymiş gibi rol çalan Perinçek ve avanesini uyarayım. Sadevce FETÖ karşıtlığı sizi değerli kılmaz, ilave meziyetlere ihtiyaç var. 1/Haddinizi bileceksiniz. 2/Darbe seçmeyeceksiniz. 3/Milli olacaksınız.”

Sonra görevini bıraktı.

Ayrılışını Perinçek twitine bağlayanlarla ilgili ise Tayyar, “Hiç ilgisi yok. Tuhaf olan; Perinçek grubunun aynı teraneyi çalması, bırakın beni, hükümeti yönettiklerini pervasızca söylemesi, üstelik bize yakın kanallarda itibar görmesi. Sorunun AK Parti açısından sorguya muhtaç yanı burası.” diye açıklama yaptı.

Fakat olayın Perinçek ile bir bağlantısı olduğu Tayyar’ın 16 Temmuz’da attığı bu tweetle ortaya çıktı:

“Perinçek, Türkiye’nin iyi yönetilemediğini ve iflasın eşiğinde olduğunu söylemiş! Buna parti içinde Cumhur ittifakı bileşeni gözüyle bakanlar, şimdi nereye bakıyor acaba? Ayasofya kararından sonra Perinçek aslına rücu etti. 15 Temmuz’da darbeye direnen aziz millete, hükümete, kamu görevlilerine yakışıksız ifadelerde bulundu. Yetmedi, ortaklık istedi. Önceki uyarlarım nedeniyle partide beni sorguya çekenler, umarım huzur içindedir!”

Bu ilişkiler ağını bizim buradan çözmemiz elbette mümkün değil.

Şimdi merak edilen 28 Şubat devam ediyor mu yoksa etmiyor mu?

Etmiyorsa yüzde 0,20 oy alan Perinçek, iktidar olmadığı halde hangi gücüne dayanarak bu açıklamaları yapabiliyor?

Ya da daha düne kadar televizyonların kapısından dahi geçirilmeyen Perinçek, nasıl oluyor da şimdi her akşam ‘özgür basın’ın vazgeçilmez yorumcuları arasında yer alabiliyor?

“Doğu Perinçek herhangi bir gizli serviste çalıştı mı?” sorusuna sinirlenen Perinçek’in bu yükselişinin sizce de bir anlamı olmalı değil midir?

Değişen, dönüşen kimdir?

Erdoğan yönetimindeki AK Parti mi yoksa Perinçek mi?

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da yaptığı şu açıklamayla 28 Şubat’ın devam ettiği konusunda Perinçek ile aynı görüşte olduğunu ortaya koyuyor:

“28 Şubat’ın temelde iki sebebi vardır. Biri, rantiyecilere giden hortumun kesilerek, milletin hakkının millete aktarılması. Diğeri ise D-8’lerin kurulmasıdır. Bu politikalardan bir yandan rantiye, faiz lobisi rahatsız olurken bir yandan da rahatsız olan küresel çevreler olmuştur. Kısaca bu adımlardan sadece ülkemizdeki rantiyeciler değil küresel emperyalistler de rahatsızlık duymuştur.

Eğer Erbakan Hocamızın attığı adımların gerisi gelebilseydi inanıyorum ki içinde bulunduğumuz şartlar tahakkuk etmeyecekti. 28 Şubat’ın Türkiye açısından ağır sonuçları oldu. 28 Şubat’ta Türkiye’nin demokrasisi darbe aldı. Peki, bugün Türkiye’de gerçekten kâmil manada demokratik bir ortamdan bahsedebiliyor muyuz?

28 Şubat’ta adalet darbe aldı. Hukuk yerle bir edildi. Kararlar emir komuta zinciri altında verildi. Peki, bugün Türkiye’de bağımız bir yargıdan söz edebiliyor muyuz? Hâkimlerin kararlarını özgürce verebildiği bir Türkiye’den bahsedebiliyor muyuz? 28 Şubat basın özgürlüğüne darbe vurmuştu. Gazetecilerin, yazarların, aydınların birçoğu vesayet rejiminin borazanı olmuştu. 28 Şubat’ta Gazete patronları banka paylaşıyor, ihale peşinde koşuyordu.

Peki, bugün özgür bir basından bahsedebiliyor muyuz? Artık ihale peşinde koşan gazete patronları kalmadı diyebiliyor muyuz? 28 Şubat’ta düşüncesinden dolayı gece yarısı insanların evleri basılıyor, sorgusuz sualsiz gözaltına alınıyordu? Şiir okudu diye belediye başkanları görevlerinden alınıyor hatta hapse atılıyordu. Peki, bugün durum farklı mı? 28 Şubat’ın bir ürünü olan AK Parti iktidarının Türkiye’yi getirdiği nokta maalesef 28 Şubat’ın form değiştirmiş halidir. Türkiye’nin bugün demokrasisi de ekonomisi de adaleti de medyası da 28 Şubat’ı hatırlatır hale gelmiştir.”

Bitmeyen bir 28 Şubat yaptıkları için ve başına da Perinçek’i koydukları için devam edip etmediği tartışması da daha çok su kaldırır.

Sayın Karamollaoğlu’nun açıklamasında verdiği kriterleri göz önünde tutarak bu soruya sizde cevap verebilirsiniz?

28 Şubat devam ediyor mu?

3 YORUMLAR

  1. Tabi ki daha beteri millet ne zaman sandik ønune konduysa askere tokati patlatti fakat milletin basireti baglandi sanki bu sefer illada akp diyor fakat millete fazla kizamiyorum milletin vergisiyle ayakta duran trt bir kere bile mufalefetin adini anmiyor sanki parasini akp veriyor inanin Tr TV lerini acmiyorum bile ben haksizliga tahammul edemiyorum

  2. 28 şubat bin yıl devam edecek diyenlerin bir bildiği varmış.bugün 28 şubat daha sert bir şekilde devam ediyor.
    anayasa mahkemesi üyelerine evinden makamına bisikletle git de görelim denildiği bir zaman diliminde yaşıyoruz.
    muhalif herhangi bir toplantıya pandemi nedeniyle izin verilmediği.
    iktidarın yüzlerce binlerce kişi ile yaptığı toplantılar mitingler çay dağıtma partileri cami açılışlarında ise pandemi sorun teşkil etmiyor.
    binde bilmem kaç oy alan partinin lideri iktidar medyasının gözbebeği durumunda.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz