Gereken tek şey biraz şefkatti..

0

ABD’nin Minnesota eyaletinde, siyahi George Floyd’un gözaltına alınması sırasında dizini ensesine basarak ölümüne neden olan eski polis memuru Derek Chauvin’in yargılanmasında 4. haftaya girildi.

Minneapolis’teki Hennepin Bölge Mahkemesinde devam eden duruşmada bugün taraflar kapanış sunumlarını yapıyor. İddia makamından eyaleti temsil eden savcı Steve Schleicher, yaklaşık 2 saate varan kapanış konuşmasında, Chauvin’in olay anında Floyd’a aşırı güç uygulayarak ölümünden sorumlu olduğunu belirtti.

Schileicher, jüri üyelerine seslenerek, “Sağduyunuzu kullanın. Şimdiye kadar gördüğünüz videoları düşünerek gözlerinize inanın.” diye konuştu. Floyd’un olay anında kimseye bir tehdit oluşturmadığını savunan Schileicher, “Floyd kimseyi incitmeye çalışmıyordu. O gün Floyd ile yüzleşmek için polisler için en ufak bir cesaret gerekmiyordu. Gereken tek şey biraz şefkatti ve o gün hiçbiri gösterilmedi.” dedi.

Schileicher, makul bir polis memurunun o gün, Floyd’un kendisinin de defalarca açıklamaya çalıştığı gibi, kaçmaya çalışmadığını anlaması gerektiğinin altını çizdi.

“Devlet, ispat yükünü karşılayamadı”

Chauvin’in avukatı Eric Nelson ise yaptığı kapanış savunmasında savcılık makamının, müvekkili hakkındaki iddialarının makul bir şüphenin ötesinde ispat etme yükünü yerine getiremediğini belirtti.

Nelson, makul bir polis memurunun içinde bulunduğu şartların gereğine göre güç kullanabileceğini belirterek, savcılığın davada sadece Chauvin’in Floyd’un ensesine dizini bastığı 9,29 dakikalık süreyi sürekli öne çıkardığını, 16 dakikadan fazla Floyd’un polislere direndiği video öncesini görmezlikten geldiğini savundu.

Savunmasında polislerin vücut kameralarındaki videoları tekrar oynatan Nelson, Chauvin’e karşı “masumiyet varsayımı” ile karar verilmesi gerektiğini söyledi. Duruşmalarda şimdiye kadar yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle maske kullanan Chauvin’in bugün maske kullanmaması dikkati çekti.

Davada 2. ve 3. dereceden cinayet ve adam öldürme suçlamalarından yargılanan Chauvin’in, suçlu bulunması halinde 40 yıla kadar hapis cezası alabileceği belirtiliyor. Her üç suçlamada da jürinin, Chauvin’in eylemlerinin Floyd’un ölümünde “önemli bir nedensel faktör” olduğu ve güç kullanımının “mantıksız” olduğu sonucuna varması gerekiyor.

George Floyd’un ölümü

Siyahi Amerikalı 46 yaşındaki George Floyd, 25 Mayıs 2020’de dolandırıcılık şüphesiyle Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde gözaltına alındığı sırada, 44 yaşındaki polis memuru Derek Chauvin’in 9 dakika 29 saniye boyunca diziyle boynuna bastırması nedeniyle dakikalarca “nefes alamıyorum” diye yalvarmıştı.

Floyd olay yerine gelen acil sağlık ekiplerince kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiş, olayla ilgili görüntüler sosyal medyada büyük tepki toplamıştı. Görüntüler, ülkede siyahilere yönelik polis şiddeti tartışmalarını alevlendirmiş ve protestolar, olayların başladığı Minneapolis’ten ülke geneline sıçramıştı.

Floyd’un ölümüne neden olmakla suçlanan Chauvin, olaydan 4 gün sonra gözaltına alınmış, hakkında cinayet ve adam öldürme suçuyla dava açılarak tutuklanmıştı.

Chauvin, 29 Mayıs 2020’den beri tutuklu bulunduğu Oak Park Heights’teki hapishaneden 10 Temmuz 2020’de, kefalet bedeli olan 1 milyon doların “Allegheny Casualty Company” adlı kuruluş tarafından garanti edilmesinin ardından serbest bırakılmıştı.

Floyd’un ölümünde kusurlu bulunan diğer 3 polis memuru da daha önce 750 bin dolar tutarındaki kefalet bedelini ödemeleri üzerine tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmişti.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz