Emrullah Bayrak yazdı: İttifaklar ve Toplumsal Yarılma

0
Latest posts by Emrullah Bayrak (see all)

İttifakın ilk tohumunu AK Parti ile MHP ekti ve adını Devlet Bahçeli’nin koyduğu ‘Cumhur İttifakı’, yeşermeye başladı. Yasası dahi çıktı.

Cumhur İttifakı, karşısında da bir ittifak görmek istiyor.

Bu ittifakı da ısrarla CHP, HDP, İyi Parti ve Saadet Partisi başta olmak üzere geri kalan tüm partilerin oluşturması isteniyor.

Yani cephe siyaseti..

Ya benden olacaksın ya da sandığa gömüleceksin. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise ne yaparlarsa yapsınlar “Sandığa Gömeceğiz” diyor.

Siyasetin tek bir derdi var; o da sandıktan çıkmak.

Gerçekten siyaset bunun için mi var?

Bugünlerin gözde partisi Saadet Partisi’nin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Bu millet, 20 tane değil, 120 tane değil, 250 tane milletvekilliğine bile satılamaz; bunu herkes bilsin” diyor.

Herkes şimdiden 2019’un hayalini kurarken; toplumsal gerçeklerimiz yine konuşulmuyor. Artık ölene de doğana da laf yetiştirmeye çalışan bir grubumuz var. Kimliksiz, kişiliksiz sanal dünyada içindeki bütün kin ve nefreti boşaltırcasına saldıranlar.. ne ölüyü tanıyorlar ne de diriyi.

Bu sorun kartopu gibi gittikçe büyüyor.

Daha kötüsü, sanal âlemde yaşandığı sanılan bu şeyler aslında toplumsal hayatımızın da bir gerçeği.

Türkiye İstatistik Kurumu’ndan bazı örnekler…

Evlenen çiftlerin sayısı 2017 yılında yüzde 4,2 azaldı.

Boşanan çiftlerin sayısı 2017 yılında yüzde 1,8 arttı.

Boşanmalar, evliliğin ilk beş yılında gerçekleşti.

Boşanma hızının en yüksek olduğu il İzmir, en düşük olduğu il Hakkâri.

Evlenme hızının en yüksek olduğu il Kilis; en düşük olduğu il Gümüşhane.

Yabancı gelinler arasında Suriyeli gelinler ilk sırada.

Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Ağı’nın hazırladığı 2018 Dünya Mutluluk Raporu’na göre dünyanın en mutlu ülkesi Finlandiya. Türkiye ise geçen yıla göre 5 sıra gerileyerek 156 ülke arasında 74’üncü sırada.

Tel tel dökülüyoruz..

Bu sorunlara çözüm bulması gereken siyaset ne ile meşgul; ittifak. Bir araya gelmek güzeldir ancak hangi amaçla geldiğiniz çok daha önemlidir.

Cephe savaşı yürütmek, barajı aşmak, milletvekili sayısını artırmak, koltuğu sağlamlaştırmak gibi sebeplerle bir araya geliniyorsa; ittifak huzur değil başka sorunları beraberinde getirecektir. Varolan toplumsal yarılmanın daha da derinleşmesine yol açacaktır.

TÜİK, yukarıdaki verileri açıkladığında herhangi bir siyasetçinin ağzından “Nereye gidiyoruz?” sorusunu duydunuz mu; ya da “toplum boşanıyor; buna bir çare” diye dertlenen gördünüz mü?

Anlaşılan, herkes bu durumu kanıksamaya başlamış.

Lafa gelince “toplumun temeli ailedir” deriz, ancak ailenin çatırdadığını görünce de başımızı kumlara gömeriz.

Boşanmalar, toplumsal yarılma, toplumsal ayrışmanın bir yansımasıdır. Elbette ekonomik gerekçeleri de vardır. Fakat inanın toplumdaki gittikçe büyüyen ayrışma kültürü, önümüzdeki yıllarda korkarım boşanma istatistiklerini daha da korkunç hale getirecek.

Bu verilere sayısal olarak bakamayız. Bunlar bizler için bir uyarı işaretidir. Siyasetin gündeminde olmasa dahi en azından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bu konuya dertlendiğini ümit etmek istiyorum.

Siyaseten kurulan ittifaklar, birliği, beraberliği, toplumsal dayanışmayı hedeflemiyorsa; söylem ve eylemler buna hizmet etmiyorsa; pek parlak günler bizi beklemiyor demektir.

Türkiye’nin süratle “Biz” ve “Onlar” kutuplaşmasından kurtulup “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” noktasına gelmesi gerekiyor.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz