Manevi Covid 19’lar ile Mücadele Formülleri

0

Salgınların tarihi insanlık kadar eski. Ve insanlık yüzyıllardır topladığı bilgileri, metotları Covid 19 salgınında kullanıyor. Salgını yenmeye çalışıyor. Asırlara yayılan birikim virüsten korunmak için işimize yarıyor.

Bir de Covid 19 dan daha tehlikeli manevi virüslerimiz var. Her tarafımızı sarmış, dünya ve ebedi hayatlarımızı tehdit eden bir virüs çeşidi bu.

Hem Covid 19 kadar görünmez, hem de onun kadar sinsi, öldürücü ve her yerde.

Karşımıza “sekülerlik, cahillik, taassub, kabalık, siyaset, zulüm, istibdat, ırkçılık, hakkın değil kuvvetin yüceltilmesi, ayrımcılık” gibi bir çok şekle bürünmüş halde çıkabiliyor.

Varlıkla nasıl bir ilişki kurmalıyız?

İnsaniyetimizi insani değerlerimizi nasıl yeşertebilir, canlandırabiliriz?

Dünyayı saran bu manevi Covid 19 salgınından nasıl kurtulabiliriz?

Bu soruların cevaplarını bulmak için bin yılların insaniyetinden yardım istemeliyiz:

  1. Covid 19 her yerde olabilir: Nasıl ki maddi Covid 19 her yerde ve herkeste olabilirse, manevi Covid 19 da her yerden ve herkesten gelebilir. İlle kötü niyetli insanlardan gelir diye bir şey yok. Her iki Covid de annemizden, eşimizden, çocuklarımızdan, dostlarımızdan, mahalle imamından, devletten, sevdiklerimizden gelebilir. Dikkat etmek lazım.
  2. Sosyal mesafe şart: Madem ki maddi manevi Covid virüsleri her yerde olabilir, o zaman en yakınımdakilerle bile sosyal mesafeyi korumalıyım. Hangi düşünce, fikir, teklif olursa olsun onun kimden ve nereden geldiğine bakmadan aramdaki sosyal mesafeyi korumalı ve o konuya eleştirel bakabilmeliyim. İyi bir ebeveyn olma, iyi bir vatandaş olma, âlim olma, çok izlenir, çok beğenilir olma, hep haklı olma, büyük adam olma, çok hizmet etme, iyi ve kötü dediklerimiz virüslerin tuzakları olabilir. Her olayı ve fikri sağlam bir ölçüye vurabilmeliyim.
  3. Tüm vücut ve kıyafetler temiz tutulmalı: Her gün maddi manevi pek çok eşya ve konu ile temas halindeyim. Sürekli verilerimizin doğruluğu, düşüncelerimizin sağlamlığı, bilgilerimizin gerekliliği ve anlamı kontrol edilmeli; sık sık özgür sorularla sterilize edilmelidir. Dışarıdan bize gelen, empoze edilen ön kabuller, şartlanmışlıklar, öğretilmiş çaresizlikler; dikkatimin sürekli menfi olaylara çekilip yaratılışta kötülük var empozeleri sık sık  muhakeme ve murakebe dezenfatanları ile yıkanmalıdır.
  4. Bağışıklık sistemleri kuvvetlendirilmelidir: Maddi ve manevi Covid 19 lara karşı sağlıklı, düzenli ve organik beslenme sağlanmalıdır. Kainat denizinden topladığımız objektif, organik fikirlerle beslenmeliyiz. Kainatın, varlığın, eşyanın şahitliği ile maddi manevi ihtiyaçlarımızı gözden geçirmeliyiz. Atadan, dededen, memleketten, devletten kalma usulleri  fıtratımızdaki organik kaynaklarla değerlendirmeli, gerçek doğrulara ve gerçek ihtiyaçlarımıza göre tavır almalıyız. Gelebilecek her türlü virüs tehdidine karşı iman hakikatleri ile bağışıklık sistemimizi güçlendirmeliyiz.
  5. Kalabalıklardan kaçınmalıyız: Kalabalıklar her zaman ve zeminde tehlikelidir. Maddi manevi potansiyel Covid 19 taşıyıcılarıdırlar. Kalabalıkların kutsadığı, alkışladığı, sürüler halinde peşinden koştuğu fikirlere karşı dikkatli olmalıyız. Hakikatler yalnız gezer. Ve biz onları atalarımızdan miras olarak alamayız. Kalabalıklar ile değil her bir hakikat ile tek tek muhatap olmalıyız.
  6. Bulunduğumuz ortamı sık sık havalandırmalıyız: Maddi ve manevi virüslerden korunmak için düşüncelerimizi, inançlarımızı sorgulayacak, besleyecek, yeni düşüncelerle nefes aldıracak ortamlarla, kişilerle karşılaştırmalıyız. Fikirlerimizin donup kalmalarını engellemek için onları sık sık nefes alabilecekleri müzakere ortamlarında bulundurmalıyız.
  7. Bol sıvı tüketmeliyiz: Maddi manevi virüslere karşı âb-ı hayat ile vücudumuzu ve ruhumuzu beslemeliyiz. Hayatın bir eğitim, öğrenme ve kendimizi geliştirme süreci olduğunu unutmadan her vesileyi iman, düşünce ve ruhumuzu geliştirmek için fırsat bilmeli ve değerlendirmeliyiz.
  8. Ev izolasyonlarımızı artıya çevirmeliyiz: Hayat eve sığar. Yıllanmış koşuşmalarımızı bu vesile ile evdeki iman, Kur’an hakikat arayışlarına, çalışmalarına çevirebiliriz. Covid bize mekanları aşmayı öğretti. Dünyanın öteki ucundaki bir hakikat sevdalısı ile düşüncelerimizi paylaşabilir, müzakere edebiliriz. Maddi manevi virüslerin bu kadar kol gezdiği sokaklardan, evlerimizin âsude okuma, mütalaa, müzakere, tefekkür ortamlarına dönmeliyiz.
  9. Aşılarımızı aksatmamalıyız: Virüslere karşı kesin çare olan İman, Kuran, Risale, tefekkür aşılarımızı Lailahe illallah şuuru ile anlık olarak almalıyız. Hangi zamanda, hangi mekanda ve hangi işte olursak olalım iman aşılarımızı hava gibi, su gibi hayatımızın olmazsa olmazı haline getirmeliyiz. Bu virüsler insaniyetimizin, ruhumuzun terakkisi için yaratıldığına göre,  durmadan, dinlenmeden virüslere karşı kavli ve fiili duaya devam. Kendimle başbaşa kalmama, kendimi sorgulamama, hayatı ve ölümü murakebeye tabi tutabilmeme vesile olduğu için Covid’lerin sahibine, Covid’leri gönderen Rabbime sonsuz şükürler.
  10. Covid 19  sıçrama tahtası: İnsanlık pandemiden sonra hayatın devamı için yepyeni çözümler üretti. Uzaktan eğitimi buldu, üç beş yıllık aşı üretim süresini bir yıla indirdi, Biz de maddi manevi Covid’leri manevi bir sıçrama tahtası haline getirerek, arayışlarımıza, sorgularımıza, okumalarımıza, murakabelerimize vesile kılmalıyız. Covid’lerin bize zulüm olsun diye değil, terakkimize vesile olsun diye birer kamçı olarak yaratıldığını unutmamalıyız.
  11. Şımarıklığın ilacı Covid 19: Dünyanın, varlığın, enaniyetimin şımarıklığını gözle göremediğim Covid susturuyor. Anlımdan tutarak bana acziyetimi, faniliğimi, kul olduğumu hatırlatıyor. Dünyaya dünya için bağlanmamamı öğretiyor. Dünyayı ve hayatımı Esmanın tecellisi, ahiretin tarlası olarak görmemi hatırlatıyor. Başkalarının enaniyetine, sahip olduklarına, büyüklük tavırlarına, şımarıklıklarına da önem vermememi, onların tavırlarından kendime dersler çıkarmamı öğretiyor.

NOT: Bu yazı Yunus Orhan ve bir grup arkadaşın katkılarıyla üretilmiştir.

Önceki İçerikNisanda istifa edecek..
Sonraki İçerikStat kapasitesinin yüzde 15’i kadar seyirci..
(Özgeçmiş ve özgelecek) İzmir'in yokuşlu sokaklarında doğdu. Kuşadası'nın denizlerinde sonsuzluğun lezzetini tattı. İstanbul'da okudu. Ordu, Zonguldak, İstanbul, Şanlıurfa'da dersler yaptı. Hayatı, edebiyatı, Kur'an ve Risale (okumayı değil) çalışmayı önemsiyor. Bunların monotonlaştırılmalarına,sıradanlaştırılmalarına, dünyevileştirilmelerine karşı çıkıyor. Artık okuyarak değil, okuduklarımız üzerinde çalışarak, kafamızı çatlatırcasına düşünerek, tahkik ederek bir şeyler öğrenebileceğine inanıyor. Cenneti de cehennemi de önce bu dünyada görüyor. Varlığı, insaniyetini, duygularını ve düşünceyi önemsiyor. Artık nutuk, vaaz, ben en iyi bilirim zamanlarının bittiğine inanıyor. Hakikati eşit bir ilişki içinde; beraber, arayarak, bir masa etrafındaki çalışma grupları ile yakalayabileceğine, en azından hissedebileceğine inanıyor. Hayatı, dünyayı, varlığı, insaniyeti vs. anlamaya, anlamlandırmaya çalışıyor. Allah'ı, âlem-i gaybı ve ölümden sonrasını çok özlüyor ve merak ediyor.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz